T24 yazarı Murat Batı, bugünkü köşe yazısında asgari ücrete temmuz ayında zam yapılma ihtimalinin düşük olduğunu belirtti. Batı’ya göre hükümet, vergi istisnasının bütçede yarattığı yük nedeniyle ikinci bir artışa sıcak bakmıyor.
Vergi istisnası bütçe disiplinini etkiliyor
Yazar, 2022 yılından bu yana uygulanan asgari ücret istisnasının, Hazine’ye ciddi vergi kaybı oluşturduğunu hatırlattı. Asgari ücrete kadar olan gelirlerde gelir ve damga vergisi alınmadığı için, sadece asgari ücretliler değil daha yüksek maaş alanlar da bu avantajdan faydalanıyor. Cevdet Yılmaz’ın açıklamalarına göre, 2025 yılı için bu istisnanın maliyeti yaklaşık 850 milyar TL.
İşveren maliyeti ve hükümetin yaklaşımı
Murat Batı, sadece vergi kaybının değil, işverenlerin sosyal güvenlik yükümlülükleri başta olmak üzere maliyet artışlarının da hükümetin zam kararına etki ettiğini belirtti. Patron gruplarının artan SGK primleri nedeniyle ara zamma mesafeli yaklaştığını vurguladı.
Hukuki çerçeveye de dikkat çekti
Yazısında 4857 sayılı İş Kanunu’na da atıfta bulunan Batı, asgari ücretin yılda bir kez belirlenmesi gerektiğine dair bir zorunluluk olmadığını, ancak yasal düzenlemenin daima yıl içi artışı garanti altına almadığını aktardı. Öte yandan Asgari Ücret Yönetmeliği’ndeki “asgari yaşam koşullarına uygun ücret” tanımı gereği mevcut ücretin yetersizliğinin açık olduğu görüşünü paylaştı.
Zam talepleri karşılıksız kalabilir
Muhalefet ve kamuoyunun ara zam taleplerinin haklı gerekçelere dayandığını ifade eden Batı, hükümetin bütçe disiplini ve vergi kaybı nedeniyle bu taleplere olumlu yaklaşmayacağını öngördü. Son iki yıldır dile getirilen “asgari ücret yılda bir kez belirlenecek” söyleminin bu yıl da geçerliliğini koruyacağına dikkat çekti.