ENERJİ

ABD’den Rus enerji sektörüne yeni yaptırım tasarısı

ABD’li senatörler, Rus enerji sektörüne yönelik yaptırımları genişletecek yasa tasarısı sundu. Tasarı, gölge filo tankerleri ve yeni LNG projelerini hedef alıyor.

Abone Ol

ABD Senatosunda hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat üyelerin desteğiyle Rus enerji sektörüne yönelik yeni bir yaptırım tasarısı sunuldu. “Gölge Filolar Yasası” adı verilen düzenleme, Batı yaptırımlarını delmek için kullanılan eski petrol tankerlerini ve Rusya’nın sıvılaştırılmış doğal gaz projelerini hedef alıyor.

Tasarı, Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi Jim Risch ve kıdemli Demokrat üye Jeanne Shaheen’in öncülüğünde hazırlanırken, farklı partilerden yedi senatörün daha desteğini aldı. Yasa, yaptırımlardan kaçmak için kullanılan gemilerin tespit edilmesine yönelik kriterler sunuyor ve bu gemilerle bağlantılı tüm transferlere sıkı yaptırımlar getiriyor.

Rus LNG projeleri ve Nord Stream II hedefte

Tasarı yalnızca gölge filo tankerleriyle sınırlı değil. Rusya’nın Arktik bölgesindeki LNG projeleri, yeni doğalgaz yatırımları ve Avrupa’ya uzanan Nord Stream II boru hattı da yaptırımların kapsamına alınıyor. Bu adım, ABD’nin yaptırımlarını Avrupa Birliği ile daha uyumlu hale getirme çabasının bir parçası olarak değerlendiriliyor.

AB de Moskova’ya yönelik 19. yaptırım paketi kapsamında Rus LNG ithalatını öngörülenden bir yıl önce yasaklamayı planlıyor. Bu durum, Washington ve Brüksel’in enerji politikalarında daha yakın bir iş birliği arayışını yansıtıyor.

Tasarıların geleceği belirsiz

Her ne kadar güçlü bir iki partili destek bulmuş olsa da tasarının yasalaşıp yasalaşmayacağı belirsizliğini koruyor. Daha önce benzer şekilde geniş yaptırımlar öngören bir yasa, Kongre’de Cumhuriyetçi liderlerin Donald Trump’ın tavrını beklemesi nedeniyle ilerlememişti.

Öte yandan aynı gün farklı senatör grupları, Doğu Avrupa’da güvenliği artırmayı ve dondurulmuş Rus varlıklarının Ukrayna için kullanılmasını hedefleyen ek yasa tasarılarını da sundu. Rusya’nın Estonya hava sahasını ihlali, Washington’daki bu girişimlerin siyasi zeminini daha da güçlendirmiş görünüyor.