ABD ve Çin ekonomi yetkililerinin ticaret anlaşması çerçevesi taslağı üzerinde uzlaşmaya varmasının ardından petrol fiyatları haftaya yükselişle başladı. Bu gelişme, dünyanın en büyük iki petrol tüketicisi arasındaki tarifeler ve ihracat kısıtlamalarının küresel büyümeyi yavaşlatabileceği endişelerini azalttı.
Brent petrol 66 doların üzerine çıktı
Brent ham petrol vadeli işlemleri, 46 sent veya yüzde 0,7 artışla varil başına 66,40 dolara yükseldi. ABD Batı Teksas (WTI) petrol vadeli işlemleri ise 46 sent veya yüzde 0,75 artışla 61,96 dolara çıktı. Her iki gösterge, geçtiğimiz hafta ABD ve Avrupa Birliği’nin Rusya’ya uyguladığı yaptırımlar nedeniyle sırasıyla yüzde 8,9 ve yüzde 7,7 oranında artış kaydetmişti.
Haitong Menkul Kıymetler tarafından yayımlanan notta, Rusya’ya yönelik yeni yaptırımlar ve ABD-Çin gerginliğinin azalmasının piyasa beklentilerini güçlendirdiği belirtildi. Raporda, bu durumun Ekim ayı başında fiyatları baskılayan arz fazlası endişelerini hafiflettiği vurgulandı.
ABD ve Çin “kapsamlı ticaret çerçevesinde” anlaştı
ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, Pazar günü yaptığı açıklamada, ABD ve Çinli üst düzey ekonomi yetkililerinin Kuala Lumpur’da “çok kapsamlı bir ticaret anlaşması çerçevesi” üzerinde uzlaştıklarını duyurdu.
Bessent, anlaşma taslağının Çin mallarına uygulanan ABD tarifelerinin yüzde 100’ünü ortadan kaldıracağını ve Çin’in nadir toprak elementleri ihracatına ilişkin kontrollerin ertelenmesini sağlayacağını söyledi.
ABD Başkanı Donald Trump da Pazar günü yaptığı açıklamada, “Sanırım Çin ile bir anlaşmaya varacağız,” diyerek sürece ilişkin iyimser olduğunu ifade etti. Trump, görüşmelerin hem Çin’de hem de ABD’de devam edeceğini belirtti.
Yaptırımların etkisi petrol piyasasında dengeleniyor
IG piyasa analisti Tony Sycamore, ABD-Çin arasında şekillenen ticaret anlaşması taslağının, Rusya’ya yönelik yeni yaptırımların olası olumsuz etkilerini dengelemeye yardımcı olduğunu söyledi.
Haitong Menkul Kıymetler analisti Yang An ise Rus enerjisine yönelik yaptırımların beklenenden daha az etkili olması durumunda arz fazlası baskısının yeniden gündeme gelebileceğini belirtti.
