Petrol fiyatları Salı günü, Ukrayna savaşını sona erdirmeye yönelik görüşmelerin sonuçsuz kalmasının ardından Rusya’ya uygulanan yaptırımların sevkiyat akışını sınırlayabileceğine dair endişelerin güçlenmesiyle geriledi. Brent vadeli işlemleri %0,4 düşüşle 63,10 dolara, WTI %0,4 kayıpla 58,61 dolara indi.
Yaptırım baskısı fiyat dalgalanmasını artırıyor
Rusya-Ukrayna savaşına dair barış ihtimalinin zayıflaması, Batı’nın yaptırım kapsamındaki Rus ham petrolü ve yakıt tedarikinin kesintisiz devam edeceğine ilişkin beklentileri zayıflattı. Her iki gösterge petrol türü Pazartesi günü %1,3 yükseliş kaydetmişti.
Piyasa oyuncuları Rusya’dan gelecek sevkiyat akışına dair temkinli dururken, 2026 yılında arzın talebi aşacağına yönelik projeksiyonlar küresel petrol dengesine ilişkin daha gevşek bir tablo ortaya koyuyor. PHILLIP NOVA analisti Priyanka Sachdeva, kısa vadede en önemli riskin arz fazlası olduğunu ve mevcut fiyat seviyelerinin kırılgan göründüğünü belirtti.
Hintli rafineriler Rus petrolü alımlarını azaltıyor
ROSNEFT (ROSN.MM) ve LUKOIL (LKOH.MM) için geçerli olan yeni yaptırımların yanı sıra, Avrupa’ya Rus petrol ürünleri satışını kısıtlayan düzenlemeler nedeniyle bazı Hintli rafinerilerin Rus petrolü alımlarını düşürdüğü bildirildi. Özellikle özel sektör şirketi RELIANCE’ın alımları azalttığı aktarıldı.
Satış kanallarındaki daralma nedeniyle Rusya, Çin’e petrol ihracatını artırma seçeneğini değerlendiriyor. Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Pekin’deki Çin-Rusya iş forumunda iki ülkenin petrol tedarikini büyütme yollarını görüştüğünü açıkladı.
Arz dengesi 2026 sonrası için baskı oluşturuyor
Genel piyasa beklentileri, arz ve talep dengesizliklerinin gelecek yıl da sürebileceği yönünde. DEUTSCHE BANK, 2026’da günlük en az 2 milyon varil arz fazlası öngördüğünü ve 2027’ye kadar açıkların kapanmasına yönelik görünümün belirgin olmadığını bildirdi. Analist Michael Hsueh, 2026’ya doğru eğilimin baskı altında seyrettiğini ifade etti.
Ukrayna-Rusya hattında çözüme ulaşılamaması, Moskova’ya yönelik yaptırımların devam etmesi ve kısıtlanan arzın piyasaya dönme ihtimalinin şimdilik zayıf olması fiyat hareketleri üzerinde etkili olmaya devam ediyor.
Öte yandan petrol piyasaları, ABD’nin 9-10 Aralık’taki toplantısında faiz indirimine gidebileceğine yönelik beklentilerden destek buluyor. Daha gevşek para politikası ekonomik büyümeyi ve buna bağlı olarak petrol talebini güçlendirebilir. Sachdeva, petrol piyasasının “arz fazlası riskleri ile talep destekli beklentiler arasında sıkıştığını” belirtti.
