A1 Capital’in 9 Mayıs tarihli günlük bültenine göre, küresel piyasalarda toparlanma çabaları görülse de ekonomik belirsizlikler yatırımcıların temkinli hareket etmesine neden oluyor. Bültende, son günlerde açıklanan veriler ve merkez bankası kararlarının piyasalar üzerindeki etkilerine dikkat çekiliyor.
Bültene göre, ABD ile İngiltere arasında duyurulan sınırlı ticaret anlaşması olumlu bir adım olarak değerlendirilse de küresel ekonomideki genel belirsizliği ortadan kaldırmakta yetersiz kalıyor. ABD Başkanı Trump ve İngiltere Başbakanı Starmer’ın imzaladığı bu anlaşmanın piyasalar üzerinde kısa vadeli bir rahatlama yarattığı ifade ediliyor.
Ticaret anlaşmasına temkinli iyimserlik
Anlaşma kapsamında İngiltere çelik ve alüminyum ihracatında gümrük tarifelerinin kaldırılması ve otomotiv sektöründe sınırlı bir kota tanınması öne çıkarken, A1 Capital analistleri bu gelişmenin küresel ticaret dengeleri üzerindeki etkisinin sınırlı kalacağını öngörüyor.
Özellikle ABD’nin, Çin’e yönelik baskısını artırma hedefiyle bu anlaşmaları stratejik olarak kullandığı vurgulanırken, İngiltere’nin gıda standartlarında geri adım atmaması ve dijital hizmet vergilerini sürdürmesi gibi maddelerin de dikkat çektiği belirtiliyor.
BoE faiz indirimi ve altın piyasasında hareketlilik
A1 Capital, İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) faiz oranlarını 0,25 puan indirerek %4,25’e çekme kararını, ekonomideki yavaşlamaya verilen bir yanıt olarak yorumladı. Ancak kararın, politika yapıcılar arasında ciddi fikir ayrılıklarına neden olduğu ve bu durumun gelecekteki para politikası sinyallerini belirsizleştirdiği ifade edildi.
Bültende ayrıca, Dünya Altın Konseyi’nin verilerine dayanarak, Nisan ayında altın ETF'lerine yapılan güçlü girişlerin piyasalardaki güvenli liman arayışının devam ettiğine işaret ettiği belirtildi. Çin’in bu harekete öncülük etmesi, ABD ile yaşanan ticaret gerilimlerinin etkisinin sürdüğünü gösteriyor.
Enerji fiyatları ve merkez bankalarının eli rahatlıyor
A1 Capital, enerji fiyatlarındaki düşüşün özellikle Avrupa’da dezenflasyonist bir etki yarattığını, bunun da Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirimi için manevra alanını artırabileceğini ifade etti.
Yatırımcıların küresel görünümdeki karmaşık tabloya rağmen, merkez bankalarının olası destek hamlelerini göz önünde bulundurarak hareket ettiği vurgulandı. Özellikle jeopolitik riskler, ticaret politikaları ve merkez bankası kararları piyasa yönü açısından belirleyici olacak.