Mısır'ın ekonomisi, Çarşamba günü yaşanan önemli bir devalüasyonun ardından yeni bir döneme girdi. Ülkenin para birimi, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile 8 milyar dolarlık bir destek programı üzerinde anlaşarak hızla değer kaybetti. Bu gelişme, döviz kurunun piyasa güçleri tarafından belirlenmesine ve ekonomik istikrara zemin hazırlayacak şekilde yönlendirilmesine olanak sağladı.

Ekonomik İstikrar Yolunda Atılan Adımlar

Mısır'ın bu önemli adımı, Akdeniz kıyısında bir yarımadanın geliştirilmesi ve diğer çeşitli projeler için Emirlik egemen fonu ADQ ile 35 milyar dolarlık bir yatırım anlaşması imzalamasının ardından geldi. Bu anlaşma, uzun süredir devam eden döviz sıkışıklığını hafifletme potansiyeline sahip.

Mısır Ekonomisinin Mevcut Durumu

Mısır'ın ekonomik zorlukları, zayıf planlama ve ağır bürokrasi kaynaklı başarısız endüstriyel gelişme, ihracat politikalarından kaynaklanan kalıcı bir ticaret açığı ve aşırı değerli para birimi gibi faktörlerle derinleşti. Devlet ve ordu kontrolünün ağır olduğu bir yapıda, yatırım ve rekabet önünde ciddi engeller bulunuyor.

Finansal Zorluklar ve Gelecek Planlamaları

Cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi'nin yönetimi altında artan borçlanma, Mısır'ı yüksek dış borçla karşı karşıya bıraktı. Son iki yılda yaşanan dolar sıkıntısı, ithalatı baskılayarak ekonomiyi olumsuz etkiledi ve enflasyon oranlarının yükselmesine neden oldu. Sterlinin dolar karşısında değer kaybı ve dış borcun artan maliyeti, ekonomik zorlukları artıran diğer faktörler arasında yer alıyor.

Yönetimin Hedefleri ve Dış Destek

IMF ile yapılan son anlaşma, enflasyonu ve ticaret açığını azaltmayı hedefleyen mali disiplin ve döviz kuru esnekliği gibi önlemleri içeriyor. Ayrıca, yapısal reformları ve özel sektörün büyümesini teşvik edecek politikalar da gündemde. Batılı ve Körfez ülkeleri, Mısır ekonomisine desteklerini sürdürürken, Mısır yönetimi ekonomik bağlarını genişletmek için uluslararası iş birliklerine yöneliyor.

Editör: Halit Alptekin