Merkez Bankası Stratejik Adımlarla Rezervlerini Artırıyor

Türkiye'nin ekonomi yönetimi, yenilikçi politikalar sayesinde ülkenin toplam rezervlerini tarihi bir seviyeye taşıdı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) rezervleri, etkili politikalar sonucunda 140 milyar doları geçerek rekor bir düzeye ulaştı. Bu gelişme, ekonomi uzmanları tarafından yakından takip ediliyor.

Yeni ekonomi politikalarının uygulanması, hazirandan bu yana Türk Lirası'na (TL) olan ilgiyi artırıyor. Atılan stratejik adımlar, uluslararası arenada da olumlu yankı buluyor. Sürdürülen politikalar, Türkiye ekonomisine yönelik belirsizlikleri azaltarak ekonomi yönetiminin güvenilirliğini daha da pekiştirdi.

TCMB, bu süreçte enflasyonla mücadele amacıyla politika faizini önemli ölçüde yükseltti. Yeni dönemde, ekonominin basitleştirilmesine yönelik adımlar da atıldı.

Türkiye'nin ekonomik öngörülebilirliği arttıkça, ülkenin beş yıllık kredi risk primi (CDS) de düşüşe geçti. Bu durum, yaklaşık üç yılın en düşük seviyesine işaret ediyor.

Ayrıca, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları, Türkiye'nin not görünümünde iyileştirmeler yapmaya başladı. Örneğin, Standard & Poor's (S&P), Türkiye'nin kredi notunu "B" olarak teyit etti ve not görünümünü "durağan"dan "pozitif"e yükseltti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türk lirasının değer kazanacağına yönelik açıklamaları, piyasalarda dikkat çekti. Son zamanlarda bazı yabancı kurumların Türk lirası varlıklarına olan ilgisi de artış gösterdi.

TCMB'nin toplam rezervleri, 1 Aralık haftasında 3 milyar 656 milyon dolarlık bir artışla 140 milyar 149 milyon dolara yükseldi. Oluşan rakam,, mayıs sonundan bu yana 41 milyar 691 milyon dolarlık bir artış anlamına geliyor.

Ahlatcı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, rezerv artışının merkez bankasının politikaları sonucunda gerçekleştiğini belirtti. Erbaş, zorunlu karşılık oranlarında yapılan değişiklikler ve Kur Korumalı Mevduat sistemine yönelik adımların da bu artışta etkili olduğunu vurguladı.

CDS'lerdeki iyileşme ve kredi notu görünümündeki pozitif değişimler, Türkiye'den sermaye çıkışlarını engellediği gibi, sermaye akışını da teşvik etti. Erbaş,  gelişmelerin devam etmesi halinde, kredi derecelendirme kuruluşlarının not artırımı yapması beklentisini dile getirdi.

Societe Generale ve Bluebay Varlık Yönetimi gibi kuruluşların stratejistleri de, rezervlerin artışını ve Türkiye ekonomisine yönelik olumlu beklentileri vurguladı. Deutsche Bank'ın analizlerine göre de, iç piyasada dolarizasyonun azalması ve yabancı yatırımcıların Türk varlıklarına olan ilgisi, rezerv artışında önemli bir rol oynuyor.

Editör: Halit Alptekin