PİYASALAR

Konut hisseleri ve altın yatırımcının radarında!

A1 Capital, Fed’in faiz indirimiyle birlikte konut hisseleri ve altında yükselişin sürebileceğini öngörüyor. ABD piyasaları genel iyimserlikten beslenmeye devam ediyor.

Abone Ol

A1 Capital’in 22 Eylül tarihli günlük bültenine göre, Fed’in faiz indirim kararı sonrası piyasaların pozitif havası sürüyor. Şirket, konut hisseleri ve altın tarafında güçlü görünümün devam edeceğini öngörüyor. Altında 4.000 dolar hedefinin yıl sonuna kadar ulaşılabilir olduğunu belirten A1 Capital, faiz indiriminin hisse senetlerinde de destekleyici rol oynayabileceğini vurguladı.

Bültende, küçük ve orta ölçekli şirketlerin performansının dikkat çektiği ifade edilirken, bu durumun geniş tabanlı bir yükselişe işaret ettiğine dikkat çekildi. Özellikle konut sektöründeki toparlanmanın, faiz indirimleriyle birlikte ivme kazanabileceği değerlendiriliyor.

Altında yeni zirve beklentisi

A1 Capital, altında yükselişin sürdüğünü ve 3.707 dolarla yeni bir rekor seviyeye ulaşıldığını hatırlatarak, yükseliş trendinin yıl sonuna kadar sürebileceği görüşünü paylaştı. Fed’in faiz indirimi sonrası kısa bir duraklama yaşansa da, altında 4.000 dolar seviyesinin kaçınılmaz olduğu vurgulandı.

Hindistan’da fiziksel altın talebinin artması ve Çin’de indirimlerin zirveye ulaşması, A1 Capital’e göre altın dışında platin ve gümüş gibi alternatif emtialara olan ilgiyi de artırıyor.

Konut hisselerinde yükseliş potansiyeli

A1 Capital’in değerlendirmesinde, faiz indiriminin konut sektörü hisseleri üzerinde pozitif etki yarattığı belirtildi. Son haftalarda artan parasal genişleme beklentisiyle birlikte konut hisselerinde toparlanma sinyalleri alınıyor. Fed Başkanı Powell’ın konut sektörünü "zayıf" olarak nitelendirmesine rağmen, faiz indirimlerinin sektöre yeni bir ivme kazandırabileceği ifade edildi.

Piyasalar geçen haftayı pozitif tamamladı

Geçtiğimiz hafta, özellikle ABD işgücü piyasasındaki zayıflığın ardından gelen faiz indirimi piyasalar tarafından olumlu karşılandı. Fed’in temkinli ama destekleyici adımları, Wall Street’in teknoloji hisseleri başta olmak üzere birçok segmentte yükselişe geçmesini sağladı.

Tüm hisse segmentlerinin yükselişe katılması, yatırımcı güveninin geniş tabana yayıldığına işaret ediyor. Bu durum, önümüzdeki dönemde yeni kazanç fırsatları doğurabileceğine dair beklentileri güçlendiriyor.

Tahvil ve emtia piyasaları karışık seyrediyor

Tahvil piyasalarında ise daha kontrollü bir görünüm mevcut. ABD 2 yıllık tahvil faizi %3,50’nin üzerinde kalmaya devam ederken, bu seviye kırılırsa hisse senetleri baskı altında kalabilir. Petrol fiyatlarında jeopolitik riskler ve arz fazlası endişeleri birbirini dengelemeyi sürdürüyor.

Brent petrol %0,54 artışla 67,07 dolara yükselirken, AB'nin yeni yaptırım planları ve Rusya'nın Polonya sınırına yönelik tehditleri fiyatlarda yukarı yönlü baskı yaratıyor.

Veri takvimi yatırımcıların odağında olacak

Bu hafta piyasalarda merkez bankası açıklamaları açısından daha sakin geçmesi bekleniyor. Ancak yatırımcılar açısından önemli veri gündemi bulunuyor. Salı günü Eylül ayı PMI verileri açıklanacak. Perşembe günü ABD’de 2. çeyrek nihai GSYİH verisi, dayanıklı mal siparişleri ve PCE enflasyon verileri izlenecek. Cuma günü ise kişisel harcamalar ve enflasyonun gidişatını gösteren PCE verisi açıklanacak.

Powell’ın salı günkü konuşması da piyasa fiyatlamaları açısından belirleyici olabilir.

Ticaret politikaları ve jeopolitik riskler gündemde kalmaya devam ediyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyareti öncesinde bazı ABD menşeli ürünlere uygulanan ek mali yükümlülüklerin kaldırılması dikkat çekerken, Ticaret Bakanlığı ise AB dışı ülkelerden ithal araçlara yeni vergi düzenlemeleri getirdi. Bu adımın yerli üretimi desteklemesi ve cari açığı azaltması hedefleniyor.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının not kararları da geçen hafta piyasaları etkiledi. İtalya’nın notu yükseltilirken, Fransa ve Polonya’da aşağı yönlü revizyonlar gerçekleşti.