Türkiye'nin İsrail ile olan yıllık 7 milyar dolarlık ticaretini, Gazze'deki insani durum düzelene kadar durdurma kararı alması, global ticarette dengeleri etkileyebilecek bir adım olarak değerlendiriliyor. Türkiye Ticaret Bakanı Ömer Bolat, bu kararın, İsrail'in Gazze'deki insani krize yaklaşımından kaynaklandığını açıkladı. Buna karşın İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz, Türkiye'nin bu tutumunu uluslararası anlaşmalara aykırı bulduğunu ve bu adımın Türkiye'nin otoriter bir tutum sergilediğinin bir göstergesi olduğunu belirtti.
Kararın ihracatçılara etkisi büyük oldu!
Reuters ile konuşan dört Türk ihracatçısı, hükümetin bu ani kararından duydukları rahatsızlığı ve zorlukları dile getirdi. Bir ihracatçı, "Bu karar bizi tamamen hazırlıksız yakaladı. Şimdi mal gönderimlerimizi üçüncü ülkeler üzerinden yönlendirme yollarını araştırmak zorundayız," dedi. İhracatçılar, özellikle çelik, taşıtlar ve plastik ürünler gibi kategorilerde İsrail'e olan bağlantılarının kesilmesinin maliyetlerini ve lojistik planlamalarını olumsuz yönde etkileyeceğini belirttiler.
Hedefte düşüş yaşanabilir!
Diğer yandan, bu durum Türkiye'nin bölgesel ve global ticaret politikalarında yeni stratejiler geliştirmesine yol açabilir. Türkiye İhracatçılar Meclisi, eğer ticaretin yeniden başlamaması durumunda, yıl sonu ihracat hedeflerinin 267 milyar dolardan 260 milyar dolara düşürülmesi gerekebileceğini açıkladı. Bu, Türkiye'nin İsrail ile olan ticaretinin yalnızca niceliksel bir değil, aynı zamanda stratejik bir öneme sahip olduğunu gösteriyor.
Wall Street bankası JPMorgan'ın analizine göre, bu ticaret durdurma kararı kısa vadede İsrail'deki malların fiyatlarında marjinal bir artışa yol açabilir. Türk ihracatçıların bu süreçte nasıl bir yol izleyecekleri ve alternatif pazarlara ne kadar hızlı adapte olabilecekleri, önümüzdeki dönemde Türkiye'nin dış ticaret performansını belirleyici unsurlar arasında olacak.
