23 Nisan’da İstanbul’u sarsan 6.2 büyüklüğündeki deprem, çok şükür ki bir can kaybına neden olmadı. Ama ne acıdır ki, başka bir utancı ortaya çıkardı: İnsan suretindeki fırsatçılar yine sahnedeydi! Daha artçılar bitmeden, korku sokaklarda kol gezerken bazı vicdansızlar ev ilanlarını güncellemeye, kiraları şişirmeye, satılık dairelerin fiyatlarını uçurmaya başladı. Ne bina yıkıldı, ne bir cana zarar geldi… Ama bu alçaklar için sadece bir sarsıntı bile yeterliydi! Çünkü onlar için her kriz bir kazanç kapısı, her panik bir para makinesidir.
Hangi vicdan, hangi akıl, hangi utanmazlık deprem korkusuyla sarsılan halkın üstüne fiyat zamlarıyla abanmayı meşrulaştırabilir? İnsanlar çocuklarını kucaklayıp sokaklara inerken, yaşlılar gözyaşlarıyla dua ederken, siz ev sahipleri, emlakçılar, ilan siteleri nasıl bu kadar hızlı organize olup fiyat etiketlerini değiştirdiniz? Ahlaksızlığın bu kadar sistemli hale gelmesi artık sadece bireysel bir rezillik değil, toplumsal bir utançtır!
Bu sadece açgözlülük değildir; bu düpedüz halk düşmanlığıdır. Siz kira değil, insanlık sattınız. Fiyat değil, utanmazlık artırdınız. Böyle bir ortamda gösterdiğiniz tek refleks, "Bu korkudan nasıl kâr ederim?" olduysa, siz artık toplumun parçası değil, onun kanını emen birer asalaksınız. İnsanlık tarihine, kendi milletine, komşusuna bu denli sırt dönen bir zihniyet ancak lanetle anılır.
Ticaret Bakanlığı’nın “Fırsatçılığa müsamaha yok” açıklaması önemli ama yetmez! Bu ahlaksızlık yalnızca idari işlemle geçiştirilemez. Bu insanlık dışı zihniyet kamu vicdanında ifşa edilmeli, devletin eli en sert haliyle devreye girmelidir. Çünkü bu bir ekonomik suç değil, bir karakter cinayetidir. Toplumsal travmalardan beslenen bu kokuşmuş düzen artık kırılmak zorundadır.
Ey fırsatçılar! Bugün insanları korktukları için soyuyorsunuz. Peki yarın aynı korkuya siz kapıldığınızda ne yapacaksınız? Hangi yüzle yardım isteyeceksiniz? Hangi kapıya varacaksınız? O gün geldiğinde ne bu milletin ne de vicdanın kapısı size açık olmayacak. Bu toplum, afetin ilk anında cebine değil kalbine sarılanları unutmaz. Ama sizin gibi namertleri asla affetmez.
Bugün yaptığınız bu rezalet, tarihe sadece bir ekonomi suçu olarak değil, bir ahlak çöküşü olarak geçecek. Herkes unutsa da, halk unutmaz. Vicdan zaten sizi yargıladı, şimdi sıra devletin adaletinde. Ve o gün geldiğinde, bu toplum “İşte cezasını çekiyor” diyecek.
Yazıklar olsun! Açgözlülüğünüzle sadece fiyatları değil, insanlığınızı da yerle bir ettiniz!