Altın fiyatlarının yılbaşından bu yana rekor üstüne rekor kırması ve gümüşün 14 yılın zirvesine çıkması piyasada sahtecilik sorununu da büyüttü. Çeyrek altının 8 bin 400 lirayı aşmasıyla sahte ürünler hem düğünlerde hem de yatırımcılar arasında ciddi mağduriyetler yaratmaya başladı.
Sahte çeyrek altın 225 liraya satılıyor
Piyasada gram altın 5 bin lirayı, çeyrek altın ise 8 bin 400 lirayı aşarken, online platformlarda 225 liraya sahte çeyrek altın satıldığı görüldü. "Gerçeğinden ayırt edilemez" ibaresiyle pazarlanan bu ürünler, özellikle düğün sezonunda vatandaşların cebini ve güvenini sarsıyor.
Sahte altın siteleri açıldı
Kuyumcularda bulunan ajda bilezikten Trabzon setine, hasır kelepçeden akıtma kolyeye kadar her türlü ürünün sahtesini satan internet siteleri ortaya çıktı. Bu ürünlerin fiyatları 300 liradan başlayıp 12 bin 500 liraya kadar çıkıyor. Uzmanlar, artan bu sahte satışların denetim altına alınması gerektiğini vurguluyor.
Düğünlerde sahte takı krizi
Kuyumcular, her yıl 1-2 sahte çeyrek altın çıkarken bu yıl sayının üç-dört kat arttığını belirtiyor. Hatta bazı durumlarda sahte altın nedeniyle aile içi büyük krizler yaşanıyor. Örneğin bir kuyumcuda 10 bileziğin 8’inin sahte çıkması sonrası çiftin kavga edip boşandığı dahi görüldü.
Vatandaş gerçeği ayırt edemiyor
Kuyumculara göre sahte altın, vatandaşın çıplak gözle ayırt edebileceği bir ürün değil. Takı törenlerinde kurdeleye takılan veya sepete atılan altınlar ancak kuyumcuda incelendiğinde sahte çıkıyor. Bu durum hem düğün sahiplerini hem de takı takanları mağdur ediyor.
Gümüşte de sahtecilik arttı
Sadece altın değil, gümüş piyasasında da benzer bir tablo söz konusu. Özellikle yatırım amaçlı talebi kullanan sahte siteler vatandaşları dolandırıyor. Gerçek gümüş ile sahtesini ayırt etmenin zorluğu yatırımcıların riskini artırıyor.
Kuyumcular, devletin bu sahte altın ve gümüş satışlarına yönelik sıkı bir denetim ve yaptırım getirmesinin şart olduğunu belirtiyor. Aksi halde altın fiyatlarının yükselişiyle birlikte sahtecilikte de yeni rekorlar görülebilir.
